Depolama için iştirakimiz olan firma ile EPDK’ya yapmış olduğumuz başvurumuzun 19/11/2022 tarihli ve 32018 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Önlisans Başvurusunda Sunulması Gereken Bilgi ve Belgeler Listesi” kapsamında incelenmesi neticesinde; Van Tuşba Yumrutepe’de 30 MWe elektriksel güce sahip olacak depolamalı GES projemiz için “Depolamalı Elektrik Üretim Tesisi Ön Lisansı” aldık.

 

Küresel iklim değişikliği sorunu nedeniyle, ülke hükümetleri derin ve bağlayıcı karbon emisyonu azaltımı için hedefler belirlemiştir. Kısa vadede sıfıra yakın emisyonlu elektrik üretimi hedeflenmektedir. Bu tür düşük karbonlu gelecekler için potansiyel yolları detaylandıran çalışmalar, elektriğin nasıl üretildiği, dağıtıldığı ve kullanıldığı konusunda gerekli olan önemli değişikliklerle karakterize edilir.

Elektrik depolama sistemlerinin Türkiye Cumhuriyeti enerji mevzuatına ilk kez girmesi ve depolamalı güneş ve rüzgâr santrallerine önlisans verilmesi ile Türkiye’de süreç resmen başlamış oldu.

Enerji Depolama Sistemlerinin avantajları şu şekildedir;

  • Ayrılabilirlik: Enerji Depolama Sistemleri, günlük, haftalık veya mevsimsel olarak değişen yük profiline ve talep yüküne uygun şekilde yanıt verir ve ihtiyaca göre çalışır.
  • Aralıklı Çalışma: Enerji Depolama Sistemleri, rüzgâr ve güneş enerjisi kaynakları gibi yenilenebilir enerjiye dayalı dağıtık üretim birimlerinin kesintili üretim profiline ve diğer üretim birimlerinin çıkış gücündeki dalgalanmalara hızla yanıt verir.
  • Verimlilik: Enerji Depolama Sistemleri, şarj/deşarj sürecindeki kayıpları en aza indirir.
  • Uzun Ömür: Enerji Depolama Sistemleri, gelişmiş batarya yönetim sistemi ile muadillerine göre daha uzun ömürlüdür.
  • Çevreci: Lityum demir fosfat pil hücresi ile daha çevreci ve güvenli bir teknolojiye sahiptir.
  • Enerji Santralleri: Yenilenebilir enerji santralleri, kesintili yapıları ile gün boyunca değişken ve bazen öngörülemeyen üretim profillerine sahiptir. Bunun en büyük nedeni üretim kaynaklarının (güneş, rüzgâr, hidro vb.) yenilenebilir enerji santralleri üzerindeki etkisinin sürekli değişken olmasıdır. Ancak karbon emisyonlarının düşürülmeye çalışıldığı dünyamızda, Enerji Depolama Sistemleri, yenilenebilir enerjiye dayalı üretimi sürdürmek ve şebekede daha az konvansiyonel elektrik üretim tesislerine ihtiyaç duyulmasını sağlamak için eşsiz fırsatlar sunmaktadır. Enerji Depolama Sistemleri ile gün içinde fazla üretim depolanarak üretim azaldığında kullanılabilir.
  • Arbitraj Seçenekleri: Enerji Depolama Sistemleri ile elektrik geceleri fiyatın düşük olduğu zamanlarda alınıp, yükseldiğinde satılabilir.
  • Talep/Kapasite Kontrol Seçenekleri: Aynı şekilde elektrik fiyatının düşük olduğu gece alınan elektrik, talep edilen saatlerde kullanılabilir.
  • Yük Değiştirme: Şebeke talep değerlerinin tüketim tarafında her zaman bir ördek eğrisi diyagramı vardır. En çarpıcı gerçek, talebin olduğu saatlerde tüketimin görece daha fazla artacak olmasıdır. Depolanan enerji grafiği düzleştirmek için kullanılabilir.
  • Pik Yumuşatma: Pik yumuşatma, belirli dönemler ve özel kullanımlar için kullanışlı bir seçenektir. Bu seçenek, diğer seçeneklere kıyasla nispeten düşük olan enerjiyi düzeltmeyi ve stabilize etmeyi amaçlar.
  • Mikro Şebeke Seçeneği: Enerji Depolama Sistemleri, yerel ihtiyaçlar için kapsamlı bir seçenek sunar. Bu seçenek, kırsal alanlar, şebekeden bağımsız kurulumlar, adalar, maden sahaları ve şantiyeler gibi geçici sahalar için önemlidir.
  • Frekans Kontrolü: Birincil ve ikincil frekans kontrolü, ağ güvenliği için önemlidir. Enerji Depolama Sistemleri şebeke üzerinde sorunsuz frekans kontrolü sağlar.
  • EV Şarj Desteği: EV şarj noktaları, mevcut elektrik şebekesi için ek ücretlerdir. Enerji depolama seçeneği, e-mobilitenin şebeke üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenmesi açısından akılcı bir alternatiftir.